Türkler Müslüman olduktan sonra İslam medeniyetinin maddi ve manevi özelliklerini benimsemişler aynı zamanda kendi örf, adet ve geleneklerini de devam ettirmişlerdir. Türkler İslam dinini kabul ederken kendi anlayışlarını İslam kültürü ile birleştirmeyi bilmişlerdir. Bu durum sonucunda da Türk-İslam medeniyeti ortaya çıkmıştır.
Türkler beş bin yıllık tarihleri süresince maddi ve manevi unsurlar arasında denge kurabilmiş, bu sayede de büyük medeniyetler meydana getirerek yüce ve köklü bir millet olarak tarihteki yerini almıştır.
Kelimenin tam anlamıyla teslim olan Türk, insanlara Allah’ın birliğini ve büyüklüğünü, O’na inanarak ve Allah’a tabi olarak gerçek kurtuluşa erebileceklerini gösteren akıl, bilim ve kültür dini İslam’a teslim olmuştur. Sorumluluk ve sevgi anlayışı içinde, itikat ve ibadetleri yerine getirmenin yanı sıra İslam’ın dünyevî işlerini de yürütmüş; Devlet ve millet düzeni içinde İslam’ın yüceltilmesi ve yayılması için İslam Dünyasını çevreleyen iç ve dış tehlikeleri bertaraf ederek birlik ve beraberliği sağlamış, böylece İslam medeniyetinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bu yeni kültür ve medeniyet, çağdaş kültür ve medeniyetlere ışık tutmuş ve etkilemiştir.
Türklük ile İslam arasındaki tarihi bağda da görüldüğü gibi Türk Milleti asırlar boyunca İslam’ın sancağı olmuş ve bütün varlığını İ’la-ı kelimetullah ve Nizam-ı alem ideallerine vakfetmiştir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki Türk milletinin sahip olduğu “cihan hâkimiyeti mefkûresi (ideali)” Yavuz Sultan Selim’in dediği üzere kuru bir cihangirlik davası değildir, asla olmamıştır. Bütün bu fetihler Allah’ın temiz ve en üstün biricik nizamı olan İslam’ın egemenliğini ve insanlığın temiz fıtratına ve onuruna yakışır bir şekilde yaşamını tayin ve temin etmek içindir.
Seyyid Ahmet Arvasi’nin Türk-İslam Ülküsü anlayışı inceldiğinde görülmektedir ki Türk’e ve Türk milliyetçiliğine olan muhabbetinin Türk milletinin “Allah’ın ordusu” hüviyeti ile İslam’ın sancaktarlığını yapması, her milletten daha çok İslam’a olan hizmetleri ve İslam uğruna gösterdikleri kahramanlıklar yatmaktadır.
Türk milletinin İslamiyet namına yaptığı sosyal, kültürel, siyasi ve askeri hizmetleri Türk-İslam Ülküsünü teşekkül ettirmiştir. Bizzat tarihi inşa eden bu “rahmani” mefkûre bütün değerleri ile Türk tarihinin derinliklerinden kopmuş ve asırlar boyunca varlığını koruyarak günümüze ulaşmıştır.
Mübarek Ramazan ayında Türklük Gurur ve Şuuru ; İslam Ahlak ve Fazileti ile yaşamayı Yüce Allah’tan dileriz.
🇹🇷🌹Doğru bildiğimiz yolda doğru kişilerle birlikte olmak dileğiyle hayırlı ramazanlar🇹🇷🌹
Başarıların daim olsun
🇹🇷Yazılarını zevkle okuyoruz 🇹🇷Başarıların daim olsun 🤘🏼